Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kars Kalesi'nden şehrin genel görünümü. Solda
Kümbet Camii, sağda Kars Çayı
Merkez ilçenin (Kars), il genelindeki konumu
Kars (Azerice: Qars, Kürtçe: Qers, Gürcüce:ყარსი, Rusça: Карс), Türkiye'nin kuzeydoğu kesiminde yer alan aynı adlı ilin merkez ilçesidir.
Ermenistan ülkesine komşu olan merkez ilçeye bağlı yirmi bir mahalle ve yetmiş köy bulunmaktadır. Rakımı bakımından Türkiye'nin en yüksek il merkezlerinden biri olan Kars, köyleri ile birlikte nüfusu yüz bini aşan şehirlerden birisidir. Çeşitli etnisitelerin birlikte yaşadığı il merkezinde kültürel farklılıklardan ve zenginliklerden bahsetmek mümkün olup kozmopolit bir yapı sözkonusudur.
Kars, geçmişte Ermeni Bagratlı Krallığına ve Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti'ne (Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti) başkentlik yapmış bir sınır şehridir[3] [4]. Bu özelliği ile Türkiye'de herhangi bir ülkeye başkentlik yapmış ender şehirlerden birisidir.
Türkiye'nin Orta Asya'ya açılan kapısı konumundaki bu şehir, Kafkas Üniversitesi'nin açılmasıyla hızla gelişmeye başlamış ve zaman içinde bir öğrenci kenti durumuna gelmiştir. Ayrıca şehir merkezine altı kilometre uzaklıktaki havalimanı sayesinde de bölgesinde ulaşım ağının kesiştiği bir noktada yer alır. Bunun dışında kara ve demiryolu ağlarıyla ülkenin diğer yerleşim birimlerine ulaşımda da bir sorun yoktur. Kent Doğu Anadolu'da yabancı bir ülkenin (Azerbaycan) başkonsolosluğuna sahip tek şehirdir.
Coğrafi konumu [değiştir]
Kars merkez ilçesi, Doğu Anadolu Bölgesi'nin, Erzurum - Kars Bölümü'nde yer alır. Kuzeyinde; Susuz, Arpaçay ve Akyaka'yla, doğusunda; Ermenistan'la, güneyinde; Digor ve Kağızman'la, batısında ise Selim ve Erzurum sınırlarıyla çevrilidir. Merkez ilçe yedi ilçe içinde sadece Sarıkamış ile komşu değildir. Serhat şehri Kars'ın bazı merkezlere olan uzaklığı şöyledir:
bazı yurt dışı merkezlere olan mesafe [6] |
Güzergah |
Mesafe |
Kars-Erivan |
183 km. |
Kars-Bakü (Ermenistan üzeri/en kısa mesafe) |
699 km. |
Kars-Sofya |
2011 km. |
Kars-Berlin |
3663 km. |
Kars-Köln |
3924 km. |
Coğrafi şekilleri [değiştir]
Rakımı ortalama 1768 metreyi bulan Kars arazisinin büyük bölümü yaylalardan oluşur. Akarsu vadileriyle yer yer parçalanan ilde yaylalar dalgalı düzlüklerden oluşur. Kars ilinde yer alan önemli yükseltiler olan Allahuekber Dağları, Kısır Dağı, Akbaba Dağı, Aladağ ve Aşağıdağ merkez ilçe sınırları içersindedir. Kars Çayı, kentin güneybatısından geçer. Kent aynı adlı ovanın üzerinde kurulmuştur.
İklimi ve bitki örtüsü [değiştir]
Kars'ta karasal İklim hakimdir. Kışları kurak, yazları ise yağışlı geçen ilde kışın sıcaklıklar zaman zaman -39 °C'ye kadar düşer. Karla kaplı gün sayısı ortalama 120'den fazladır. Burada don vakalarına sıklıkla rastlanmaktadır.
Aylar |
Oca |
Şub |
Mar |
Nis |
May |
Haz |
Tem |
Ağu |
Eyl |
Eki |
Kas |
Arl |
Ort.En Yüksek °C |
8.4 |
8.8 |
18.8 |
24.0 |
27.0 |
31.4 |
35.4 |
35.4 |
32.6 |
26.8 |
19.0 |
13.2 |
Ort.En Düşük °C |
-31.6 |
-33.1 |
-30.2 |
-18.4 |
-6.0 |
-2.8 |
1.8 |
1.6 |
-3.8 |
-15.8 |
-29.4 |
-30.4 |
Kaynak: [7] |
Şehrin doğal bitki örtüsü bozkırdır. Kars coğrafyası, önemli ekolojik sistemlerden sayılan plato ve dağ çayırlarına ev sahipliği yapmaktadır. Burada 1250'ye yakın tohumlu bitki doğal olarak yetişir. Bu bitkilerden 100 adeti dünyada başka hiçbir yerde yetişmeyen nadir bitki türleridir. Kars adını taşıyan birçok bitki çeşidi vardır. Örnek olarak: lathyrus karsianus, festuka karsiana, allium karsianum, caucalis karsianum ve nonea karsensis bunlardan birkaçıdır.
İlkbaharın gelmesi ile birlikte yörede kardelenler ve düğün çiçekleri açar. Ayrıca bahar aylarında yapılan tarla sürümlerinde ortaya çıkan lathyrus tuberosus yani koşkoz, yumrularının soyulması ile yenir. Bunun yanı sıra topuz dikeni, deli haşhaş, ısırgan otu, mantar, evelik, aş otu, kuşyemi ve yemlik gibi doğal bir şekilde yetişen bitkiler kaynatılarak yenir[8].
Kars'ta sanayinin yeterince gelişmemesi olumsuzluk olarak değerlendirilsede toprak ve su kirlenmesinin pek yaşanmadığı bir olumlu özellik söz konusudur.
-
Kars isminin anlamı çeşitli kaynaklara göre ; yiğitlik ve menkıbe diyarı, şeklinde geçer. Kaşgarlı Mahmut eserlerinde Kars kelimesi için: deve veya koyun yününden yapılan elbise ve karsak derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi, olarak söz eder.
Bir kaynağa göre Kars adı, M.Ö. 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağlarının kuzeyinden gelen Bulgar Türkler'inin Velentur boyunun Karsak Oymağı'ndan gelmektedir. Türkiye'de bundan daha eski Türkçe isim taşıyan bir şehrin daha olmadığı sanılmaktadır[9]. Bir diğer kaynak ise birinci kaynağın tam tersi bilgi içermektedir. Buna göre; Kars, adını Gürcüce dilinde kapı kenti anlamına gelen Kariskalaki kelimesinden almıştır[10].
Tarih Öncesi Dönemler [değiştir]
Paleolitik Dönem [değiştir]
Kars yöresinde bu dönemin hareketli olduğu kazılarda ele geçen buluntulardan saptanmıştır. Tombultepe'de bu döneme ait şölyen-aşölyen tipte işlenmiş el baltaları ve büyük yongalar bulunmuştur.
Merkez ilçenin yaklaşık 18 kilometre[11] uzaklığında bulunan Borluk Vadisi'nde musteryen tipte araç; Ağzıacık Suyu'nun batısında ise bazalttan yapılmış ve çok aşınmış bir uç bulunmuştur.
Yöre insanlarının bu dönemde avcılık ve toplayıcılık ile ilgilendiklerine dair bilgi yapılan kazılar sonucunda elde edilen araç-gereçlerden tespit edilmiştir. Ayrıca bu dönemde Camışlı Köyü´nde dağ keçileri ve geyiklerinin resmedildiği duvarlar bulunmuştur.
Mezolitik Dönem [değiştir]
Paleolitik Dönemin hemen ardından gelen Mezolitik Dönemde mikrolit adı verilen küçük araç ve gereçlere rastlanmıştır.
Neolitik Dönem [değiştir]
Bu dönemde yörede henüz doğru anlamda yerleşmelerden sözetmek mümkün değildir. Çıldır Gölü üzerinde bulunan Akçakale Adası'nda bu döneme ait taş anıtlar ve duvar resimleri bulunmuştur. Burada o dönem menhirlerine, dolmenlerine ve kromleklerine rastlanmıştır. Avrupa kültürüne has bu dolmenler doğuda ilk kez Kars'ta görülmüştür.
Kalkolitik Dönem [değiştir]
Bakır madeninin kullanılmaya başlandığı Kalkolitik Dönemde yapılan araç-gereçlere Kars'ın güney batısında bulunan Azat Köyü'nde bulunan bir höyükte bakır çağına ait buluntular elde edilmiştir.
Bakır ve kalay madenlerinin ilk kez karıştırıldığı Tunç Dönemine ait çanak, çömlek ve değişik gereçler bulunmuştur. Bunun dışında Kars Kalesi mevkiinde bu döneme ait bir açkı taşı, el değirmeni taşları, bir çekiç, delinmiş üstü çizgili ve süslü hayvan, küçük bir taş hayvan, el yapımı çanak-çömlekler ve yapı kalıntıları olduğu düşünülen iri taş yıkıntıları bulunmuştur.
Yazılı Tarih Dönemleri [değiştir]
Urartular Dönemi [değiştir]
Kars yöresinde yazılı tarih Urartuların bölgede hüküm sürmesi ile başlamaktadır. M.Ö. IX. ve VI.yüzyılları arasında bölgeyi hakimiyeti altına alan Urartular büyük bir krallıktı. Ayrıca bu krallığa bağlı yerli krallıklar da mevcuttu. Kars'taki krallığın ismi Diauekhi Krallığı idi. Yöre insanlarının o dönem vergi olarak hükümrana altın, gümüş, tunç, at, sığır ve koyun ödedikleri saptanmıştır[12].
Persler Dönemi [değiştir]
M.Ö. 550 yılında Urartular'ın Persler egemenliğine girmesiyle yöre için yeni bir tarih sayfası açılmıştı. Pers hükümdarı krallar kralı lakaplı imparator I. Darius ülkeyi satraplık adı verilen 23 büyük ve 127 küçük birime bölüp yönetmiştir. Kars o dönem 18. Saptrak'lık içinde yer almıştır. Bu yöre, Kral Darius'a her yıl 400 gümüş talent ve 20.000 at göndermekle yükümlüydü. Perslerin ardından bu yöre sırasıyla Arakslar, Tigranlar ve Sasanilerin eline geçti.
İslamiyet'in Yayılış Dönemi [değiştir]
Bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi'ni ele geçirme amacıyla 638 yılında Araplar ilk seferine başlamışlardır. Halife Ömer döneminde İslam ordusunun kumandanı olan İlyas bin Gazem komutasındaki Arap ordusu bu yılda ancak Van Gölü yöresine kadar ilerledi. 642 yılında bölgeye bu seferde Habib bin Mesleme komutasındaki ordu sefere girişti. O dönem Kars'ı da ele geçirmek isteyen kuvvetler sadece Divin'i almışlardı. Kars 646 yılında Araplar'a kendiliğinden teslim olmuş ama halkın büyük bir kısmı Selçuklular'ın bu bölgeye geldiği 1064 yılına kadar yani 420 yıl boyunca Hristiyan olarak kalmışlardı. Bu dört asırda Müslüman Araplar, Bagratlılar ve Bizanslılar arasında sürekli el değiştiren yöre nihayetinde Sultan Alparslan'ın Malazgirt Zaferi'nden sonra Türkler'in eline geçmiştir. Bu dönemde bilinmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi de Kars'ın, Ermeni Bagrat Krallığı'na başkentlik yaptığıdır.
Selçuklular Dönemi [değiştir]
Alparslan'ın 1064 yılında Anadolu'ya düzenlediği sefer neticesinde bölge Selçuklular egemenliğine girmiştir. Alparslan ve oğlu Melikşah'ın dönemlerinde yöre savaş yüzü görmemiştir ancak Melikşah'ın vefatı ile onun oğulları olan Muhammed Tapar, Berkyaruk ve Sencer arasında tahta çıkma mücadelesi baş göstermiştir. Bununla birlikte artan düzensizlik Kars yöresini de etkilemiştir. Muhammed Tapar ile Berkyaruk 1103 yılında o dönemin en önemli şehirleri arasında sayılan Ani'de karşı karşıya geldiler. Tarihte Divin Savaşı adını alan bu çarpışmanın galibi Berkyaruk oldu. Bölgeyi bir süre idare eden Berkyaruk'un ölümüyle idare yetkisini Muhammed Tapar aldı. Bundan kısa bir süre sonra Saltuklular Ani şehrine girmiş fakat Gürcüler'le yaptıkları savaşı kaybedince yöreyi onlara bırakmışlardır. 1164'te, yöre tekrar Selçuklular'ın eline geçti. Bu zamandan sonra tekrar bir Gürcü akını olmaması için yöredeki önemli kalelerin surları ve burçları onarıldı ancak 1174'te Gürcü Kralı III. Georgi'nin saldırısıyla yöre yeniden el değiştirdi. Netice de yapılan bakım ve onarım çalışmalarının yetersiz kaldığı anlaşıldı. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı'nın ardından tüm bölge Moğollar'ın hakimiyeti altına girdi. Yöre daha sonra Altınordu Devleti, Karakoyunlular ve Akkoyunlular'ın egemenliği altına girdi.
Osmanlılar Dönemi [değiştir]
Tahta geçtikten 14 yıl sonra Kars'ı Osmanlı topraklarına katan genç
Süleyman
Yavuz Sultan Selim doğuya yapmış olduğu son seferinde yöreyi Osmanlı topraklarına katmak istemişsede bunu gerçekleştiremeden İstanbul'a dönmüştür. 1534 yılında ise oğlu Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı Devleti topraklarına bu yöre dahil edilmiştir. Kars 19. yüzyıla kadar birçok kez Ruslar ve İranlılar'ın saldırısına uğradı. Bu yüzyılda Ruslar ve Osmanlılar arasında el değiştiren yöre, 1877-1878 yılları arasında Ruslar tarafından alındı. 1918'de Bolşevik İhtilali'nin ardından yapılan Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlılar'a bırakıldı. Kısa bir süre sonra, önce Ermeni egemenliğine giren yöreyi daha sonra İngilizler ele geçirdi. Kars´ı daha sonra Ermeniler'e ve Gürcüler'e bırakan İngilizler buradan çekildi.
25 Nisan 1918'de Kars, kırk yıldan sonra tekrar Osmanlı topraklarına dahil edildi. Mart-Nisan 1918'de Ermeniler tekrar şehre girmiş, ordu buradan çekilmeye mecbur kalmıştır. Buna engel olmak isteyen Karslılar kendi imkanları dahilinde, Wilson Prensipleri'ne uyarak 5 Kasım 1918'de Milli İslam Şurası adıyla demokratik bir yerli hükümet kurdular. Batum, Artvin, Ahıska, Ahılkelek, Nahcıvan ve Ordubad'daki halk Kars'taki bu yerli hükümete katılarak sancak ve ilçe teşkilatını kurdular. Böylece, başkenti Kars olan 36.000 km²'lik bölgede yerli Türk hükümeti kuruldu. Bu hükümet 18 Ocak 1919'da 131 temsilcinin katılımıyla gerçekleştirilen Büyük Kongre ile Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti adını aldı[13].
Kars, Kurtuluş Savaşı'yla 30 ekim 1920´de kurtarıldı. Kars halkının milli mücadelede gösterdiği fedakarlıktan ötürü şehre Gazi ünvanı verildi. 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars Antlaşmalarıyla yeni sınırlarına kavuşan Kars, Cumhuriyet'in ilanından sonra aynı adlı ilin merkezi yapıldı.
Cumhuriyet Dönemi [değiştir]
Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türkiye'nin kuzeydoğusundaki sınırların bir kısmına sahip şehir, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Fırkası'nın devamı olan CHP'nin kalesi konumundaydı. Bu durum 90'lı yılların ortalarına dek böyle devam etti. 1992 yılında Kars'a bağlı olan Ardahan ve Iğdır ilçeleri o dönemin Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir kararla il yapıldılar [14]. Yine 90'lı yıllarda Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan Dağlık Karabağ bölgesi ile ilgili sorunlardan ötürü yıllarca açık olan Doğu Sınır Kapısı (Ermenistan ile Türkiye arasındaki eski sınır kapısı), Azerbaycan'a destek ve Ermenistan'a ambargo amacıyla Türkiye tarafından kapatıldı[15]. Yine bu yıllardan günümüze, Kars'ta yapılan seçimlerde halk oylarını ANAP, DYP, MHP, CHP, HADEP (DEHAP/DTP) ve AKP gibi birbirinden farklı siyasi görüşlerdeki partilere verdi.
Ekonomi ve sanayi [değiştir]
Kars'ın en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yaylaların yüksek olması küçük ve büyük baş hayvanların yetiştirilmesine olanak sağlar. Kümes hayvancılığı da oldukça gelişmiştir. Ayrıca hayvan ürünleri de halkın en büyük geçim kaynaklarındandır. Zavod[16] denilen mandıralarda bu ürünler işlenerek Türkiye'nin dört bir yanına dağıtılır. Özellikle, Kars Kaşarı ve Kars Balı'na Türkiye genelinde ciddi talep vardır. Kars Kaşarı, İzmir Enternasyonal Fuarı'da yine burada üretilen gravyer, beyaz peynir ve kreması ile birlikte 1937'den 1950'ye kadar Türkiye birincilik ödülünü almıştır[17]. Kars Balı ise tamamen organik bir üründür. Bu bal Kars ve Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan çok sayıda polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmektedir. Bu bitkilerin yetişebilmesi için herhangi bir ilaçlama ve gübreleme işlemi yapılmamaktadır. Bu balı Kafkas Arısı ırkı yapmaktadır[18]. İlde; arpa, buğday, şeker pancarı, yulaf, patates gibi ürünler de sıkça yetiştirilir. Yeraltı kaynakları bakımından oldukça fakir olan yöre de magnezit ve asbest yatakları mevcuttur[19].
Aşağıda çalışan nüfusun sektörlere dağılımı görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere bu nüfusun çok büyük bir kısmı tarım ve hayvancılık sektöründe çalışmaktadır.
Çalışan nüfusun sektörlere göre dağılımı (rakamlar %'lik ifade etmektedir)[20] |
iyi tanımlanmamış sektör |
0,19 |
toplum hizmetleri ile sosyal ve kişisel hizmet sektörü |
13,21 |
Mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallar ve kurumlarda |
0,49 |
Ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründe |
1,40 |
Toptan, perakende, lokanta ve otellerde |
2,66 |
İnşaat sektöründe |
1,70 |
Elektrik, gaz ve su hizmetlerinde |
0,19 |
İmalat sanayinde |
2,71 |
Madencilik ve balıkçılık |
0,02 |
Tarım ve hayvancılık sektöründe |
77,43 |
Tarım ve hayvancılık sektörü [değiştir]
Merkez ilçe genelindeki uzun süren kış mevsimi tarımsal üretimi etkilemektedir. Yılda sadece bir kez ekin biçin yapılır. Hububat ve yem bitkileri üretiminden sadece buğday, arpa, korunga, yonca ve fiğ yetiştirilirken, endüstri bitkilerinden sadece şeker pancarı ve patates üretimi yapılmaktadır. Baklagil üretiminde ise sadece fasulye ve yeşil mercimekten bahsedilebilir. Sebze ve meyve üretimi konusunda Kars iline bağlı en fakir yer olan merkez ilçede sadece salatalık, maydanoz, soğan ve marul yetiştirilmekte ve buda üretici olan kesim tarafından tüketilmektedir. Yani bu ürünlerin pazarlanması söz konusu değildir. Yörenin büyük bir kısmında tarımsal mekanizazyondan bahsetmek mümkündür. Son yıllarda tarım için gerekli olan araç ve gereç sayılarında bir artış sözkonusudur[21].
Kars merkez ilçesi ve buraya bağlı köylerdeki en temel ekonomik sektör hayvancılıktır. Yöredeki coğrafi şartların kısıtladığı tarımsal üretimden ele geçen gelirin yetersiz kalması beraberinde hayvancılık sektörünün güçlenmesini getirmektedir. Yöre insanı mera ve çayırların fazlalığı sayesinde hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini sağlamaktadırlar. Ancak otlak alanların çok oluşu bile yörede modern usullerle hayvancılığın yapılmasına katkı sağlamamaktadır. İlçe genelinde hayvancılık genellikle aile ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılan bir faaliyettir. Burada üretilen kaşar ve bal haricindeki ürünler pazarlanmamaktadır. Ticari amaçlı hayvancılığa geçilebilmesi için son dönemlerde özellikle köyler başta olmak üzere Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri açılmaktadır. 2005 verilerine göre il merkezinde 43.450 koyun, 12.549 keçi, 53.494 sığır ve 5.050 tek tırnaklı hayvan bulunmaktadır. Bunun dışında merkez ilçe genelinde 25.000 kaz, 9.000 hindi ve 30.000 adet tavuk bulunmaktadır. Bu tavuklardan elde edilen yumurta sayısı ise yıllık 1.800.000'dir. Yetmiş köyün yarısında ise bal üretimi yapılmaktadır. Toplam 6.050 kovan sayısına sahip ilçe genelinde yıllık 121 ton bal üretilip satılmaktadır[22].
Sosyo-ekonomik gelişmişliği [değiştir]
Kars merkez ilçesi Türkiye genelindeki gelişmişlik grubu içinde üçüncü gelişmiş ilçeler grubunda yer almaktadır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi 0,48958 olan yöre gelişmişlik bakımından Türkiye'deki tüm ilçeler arasında 189. sırada yer almaktadır. Kars ili genelinde ise birinci sıradadır. Merkez ilçeler gelişmişlik sıralamasında ise 70. sırada kendine yer bulmaktadır.[23]
Merkez ilçedeki sosyo-ekonomik göstergeler ise şöyle sıralanabilir[24]:
şehirleşme oranı |
%68,79 |
nüfus artış hızı |
‰-5,96 |
nüfus bağımlılık oranı |
%54,29 |
ortalama hane halkı büyüklüğü |
%5,28 |
işsizlik oranı |
%11,49 |
okur-yazar oranı |
%87,33 |
bebek ölüm oranı |
‰60,24 |
vergi gelirlerinin ülke içindeki payı |
%0,05191 |
tarımsal üretimin ülke içindeki payı |
%0,05045 |
Sanayi alanında son dönemlerde gittikçe büyüme gösteren Kars'ta irili - ufaklı birçok fabrika kurulmaya başladı. Şehirdeki; yem, şeker, çimento, tuğla ve ayakkabı fabrikaları ile mandıralar işsizlik oranının yüksekliğine engel olamamaktadır. Özellikle bu durum nedeniyle kent, Türkiye'nin en fazla göç veren şehirlerinden birisidir. Tahminlere göre şehir nüfusunun 4 ila 5 katı diğer şehirlerde veya yurt dışında ikamet etmektedir.
Kars genelinde sadece beş büyük fabrika vardır. Bunun dışında buradaki sanayiyi ayakta tutan Kars-Paşaçayır'da 7 Kasım 1975'te Bakanlar Kurulunun 7 Kasım 1975 gün ve 7/10992 sayılı kararnamesi ile kurulan Kars Organize Sanayi Bölgesi'ni de saymak mümkündür. Bu bölge 1.947.000 m2'lik bir alan üzerinde 75 parselden oluşmaktadır. Kars'ta bulunan en önemli fabrikalar hakkında kısa bilgiler şu şekildedir:
- Üçyıldız Değirmen Taşı Fabrikası:
Kars'ın en eski fabrikasıdır. 1961 yılında kurulmuştur. Yılda 72 çift değirmen taşı imal edilmektedir. Bu tesisde 10 kişi çalışmaktadır.
- Kars Şeker Fabrikası A.Ş.:
Erzurum-Kars karayolu üzerinde kurulu ve şehir merkezine 6 kilometre uzaklıkta 1993 yılında açılan fabrika da 267 işçi, 196 geçici işçi ve 105 memur çalışmaktadır.
Merkeze yakın bir arazi üzerindeki bu fabrika 1969 yılında kuruldu ama ilk üretim 1975 yılında gerçekleşti. 1993 yılında bu fabrika özelleştirilmiştir. Kars Yem Fabrikası son yıllarda, ilde en yüksek kurumlar vergisini ödeyerek il genelinde vergi birinciliğini elinde bulundurdu. Fabrikada altı idari görevli ve 15 işçi çalışmaktadır.
1972 yılında Et ve Balık Kurumu bünyesinde kurulan tesis 1995 yılında özelleştirilmiştir. Bu tesisin şimdiki adı Çelikler Turizm Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. (Kars Et Kombinası)'dir. Bu fabrikada 20 idari personel ve 79 işçi çalışmaktadır.
- Kars Çimento Sanayi Ticaret A.Ş.:
Çimento Fabrikasının 1969 yılında temeli atılarak; 1976'da işletmeye açılmıştır. 1985 yılında Türkiye Çimento Sanayi T.A.Ş.'nin bir işletmesi olarak müesseseye, 1987 yılı itibariyle de bağlı ortaklık haline getirilen tesis 1996'da özelleştirildiğinde Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası T.A.Ş. tarafından satın alındı. Fabrikada 85 idari görevli ve 110 işçi çalışmaktadır.
- Diğer Sanayi Tesisleri:
Kars Ortakapı Mahallesi'ndeki Faikbey Cad./
Kazım Karabekir Cad. Köşesi, Kars Çarşısı
- Kayalar Patoz İmalat Fabrikası
- Kağızman Kristal Tuz Rafinerisi (bakım-onarım sebebiyle kapalı)
- Figaro Endüstriyel Süt Ürünleri Sanayi Ticaret A.Ş.
- Çelik Hayvancılık Sanayi Ticaret A.Ş.
- Bilgir Kardeşler Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
- Doğu Metal Sanayi Ticaret A.Ş.
- Gökalp Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
- Kars Süt Ürünleri Sanayi (bakım-onarımda)
[25]
Etnik yapısı ve dinler [değiştir]
Kars çeşitli etnik grup ve mezhepleri barındıran zengin ve renkli bir kültüre sahiptir. Kars'ın toplumsal yapısı çeşitli etnik unsurların kültürel gelenekleriyle harmanlanmıştır. Bu özelliği ile kozmopolit bir kent durumundadır. Çok kültürlülük sayesinde yörenin zengin folkloru ve ağız özellikleri vardır. Türkler, Kürtler, Türkmenler, Azeriler, Kıpçaklar, Tatlar, Çerkezler, Çeçenler, Dağıstan kökenli Terekemeler, Avarlar, Laklar, Lezgiler, Zazalar, Almanlar, Malakanlar, Lazlar, Osetler [26] merkezin ve ilin genel nüfusunu oluşturmaktadır. Türkiye'nin tek Alman köyü olan Karacaören merkeze 3 km uzaklıktadır.
Din ve mezhep yapısı [değiştir]
Müslümanların mezhep yapısına gelince: Azerilerin ve Tatarlar'ın büyük bölümü Şii; Türk, Terekeme, Çerkez, Oset boylarının da tamamı Sünnidir. Türkmenlerin bir kısmı Sünni çoğunluğu da Alevidir. Kars merkeze bağlı 4 alevi köyü vardır. Kürtler'in çoğunluğu, Avarlar'ın, Laklar'ın, Çeçenler'in ve Lezgiler'in tamamına yakını Sünni/Şafii'dir. Bir kısım Aleviler içinde Kürt kökenlilerde bulunmaktadır. Kars'ın yerlileri Filli olarak anılmakta ve tamamınında Müslüman oldukları sanılmaktadır. Rus/Malakan ve Alman kökenli Hristiyanlar ise küçük bir azınlığı oluşturmaktadırlar.
-
Kars'ta 1992'ye kadar bulunan tek yükseköğrenim kurumu Atatürk Üniversitesi'ne bağlı olan Kars Veterinerlik Fakültesi'ydi[27]. 1992 yılında 3837 sayılı kanunla kurulan Kafkas Üniversitesi hızla gelişip büyümekle, Kars merkez ilçesinin ve civar ilçe ve illerin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine önemli ölçüde katkılar sağladı ve halen sağlamaktadır.
Kafkas Üniversitesi'nde eğitim ve öğretim faaliyetleri önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerinde yürütülmektedir. Üniversite bünyesinde; 5'i Kars'ta olmak üzere 6 fakülte, 2'si Kars'ta olmak üzere 3 yüksekokul, 5'i Kars'ta olmak üzere 8 meslek yüksekokulu, 3 enstitü, 4 araştırma ve uygulama merkezi ve birde Devlet Konservatuvarı mevcuttur[28].
Kafkas oyunlarından Gaytağı
Kafkas oyunlarından Naz Eyleme
Rus mimarisinden bir örnek
Kars Kalesi´nin gün batımındaki görüntüsü
Kümbet Cami (Havariler Kilisesi)
Kars, kültürel yönden köklü temellere dayanmaktadır. M.Ö. 9000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi olan topraklar üzerinde birçok uygarlık hüküm sürdü. Bunların izleri günümüze kadar gelmektedir. Anadolu’ya açılan kapı özelliğini taşıması ile Saka - İskit devrinden günümüze kadar bir kültür mozaiğine sahiptir.
Gelenekler, görenekler, halk hikayeciliği, maniler, türküler ve dengbejler kültürü çok zengindir. Bu zenginlik Kars’ın eski bir yerleşme merkezi olması, çeşitli kavimlerin çeşitli zamanlarda bu bölgede yaşamasından kaynaklanmaktadır. Bugün, Kars’ta derlenmiş olan halk edebiyatı verileri dışında; derlenmiş orijinal gelenek, görenek, ve kıyafetler de vardır. [29] [30]
Kars'ta halk oyunları başta davul-zurna olmak üzere saz, balaban, tar, tulum, mey, tütek, garmon, akordeon ve klarnet eşliğinde oynanır. Bu çeşitlilik yöredeki çeşitli etnik yapıların çok olmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin Azeriler barlarında akordeonla eğlenirken Kürtler'de halay çekerken davul zurna ile oynarlar. Kars'ta yüzün üzerinde oyun sergilenir[31]. En yaygın olan halk oyunları alaca barı, sarhoş barı (hızlı), üç ayak, çepki (hızlı ve estetik) ve bagidir. Bu oyunlarda küçük parmaklar birbirine takılarak el ele tutuşulur. Oyunun gereklerine göre eller omuzlara konabilir, kollar gerilebilir, kol kola girilebilir. Bu oyunlardan en dikkat çekici olanı ise Kafkas danslarıdır. Bu dansları yapanlar Kafkasya yöresine uygun kıyafetler giyerler. Halay ve dansın yanı sıra Azeri Oyunları diye bilinen oldukça hareketli bir türde yörede birçok insan tarafından ilgiyle oynanır. Kars'ta okuyan ilk ve ortaöğretim öğrencileri bölgesel ve yurt geneli yarışmalara katılarak burayı temsil etmektedirler.
Aşıklar geleneği [değiştir]
Kars'ta, aşıklar geleneği çok eskilere dayanır. Âşıklar, deyişlerini ve birbirleriyle olan atışmalarını saz ve kopuz ile yaparlar. Geçmişi Dede Korkut hikayelerine ve Manas Destanı'na dayanan sözlü gelenekler aşıkların anlatımları ile yayıldı. Kars Belediyesi´nin resmi internet sitesine göre Türkiye´de en çok aşık Kars doğumludur. Buna göre 450 aşıktan 200'e yakını bu şehirde doğmuştur. Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova, Kars´ın yetiştirdiği en önemli aşıklardır[32]. Murat Çobanoğlu'nun ölümüyle birlikte burada her sene Türkiye Murat Çobanoğlu Âşıklar Bayramı düzenlenmektedir. Yusufpaşa Mahallesi'nde bulunan bir kıraathanede yerli aşıklar saz çalarak deyişlerini ve atışlarını dinleyicilerine dinletirler. Merkezi öneme sahip caddelerde bulunan tuhafiyeciler ise her sabah aşıkların türkülerini dinletirler.
Dengbejler geleneği [değiştir]
Aşıklar geleneğinin yanı sıra özellikle köylerde dengbej geleneğide devam ettirilmektedir. Dengbej, Kürtçe bir kelime olup Türkçe karşılığı yoktur. Dengbej kelimesinin anlamı sözü sözle aktarma anlamına gelmektedir. Deng, ses ve bêj’ söyle, aktar anlamındadır. Herhangi bir çalgıya ihtiyaç duyulmadan bir melodi ritmi yardımıyla insanlara geçmişte yaşanmış olaylar özellikle de birbirine kavuşamayan aşıklar anlatılır.
Halı dokumacılığı [değiştir]
Kars'ta hayvancılığın önemli bir yer tutması halıcılığında gelişmesine katkı sağlamıştır. Burada halı, kilim ve keçe dokumacılığı yapılır. Büyük bir çoğunluğu Kirman İpi ile yapılan halılarda motif olarak geometrik ve bitkili desenler kullanılır. Halıların bordürleri yani kenar işlemeleri yöredeki çok kültürlülüklerden etkilenerek değişik motiflere sahiptir[33].
Kafkaslardan Anadolu'ya girişte ilk yerleşim merkezi olma özelliğini taşıyan Kars şehri bir çok uygarlığın geçişine tanıklık etmesi sebebi ile binlerce yıldan bu yana iskan edilmiş antik bir yerleşim merkezi özelliğine sahiptir. İpek Yolu üzerinde yer alan Kars'ta bulunan ve görünen birçok eserin mimari yapısı dikkat çekicidir.
Özellikle, Ruslar'ın şehre girmesiyle şehir mimarisi büyük dikkat çekti. Ruslar, Kars Çayı'nın doğusunda kalan kesimde yeni yapılar inşa ettiler. Birbirlerini dik kesen yollar yapıldı. Rus mimarisi bununla da yetinmedi bugün ilde korunma altına alınan eski Rus evleri büyük taşlarla yapılmış müthiş binalardır.
Kars ayrıca Tarihi Şehirler Birliği'nin üyelerinden birisidir [34].
Kars Kalesi, Kars Merkez Kalesi, İç Kale veya Stadel olarak anılır. 1153 yılında Selçuklular'a bağlı Saltuklu Sultanı Melik İzzeddin'in emri ile veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmıştır. Kenti çevreleyen dış kale surları da 12. yüzyılda inşa edilmeye başlanmıştır. 1386 tarihinde Timur tarafından yıkılan Kale, 1579 yılında Osmanlı Padişahı III. Murat'ın fermanı ile Kars'a gelen Lala Mustafa Paşa tarafından kale ve dış cephe surları yeniden yaptırılmıştır. Kale kalıntılarında dört köşe mermer kitabe bulunmuş dış surların kapısına koydurulmuştur. Bu kitabeye göre:
1152 yılında Sultan Melik İzzeddin'in emri ile Veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmıştır. Kaleyi 1386 yılında da Timur yerle bir etmiş, 1579 yılında tekrar III. Murat'ın emriyle Lala Mustafa Paşa yeniden yaptırmıştır.
1616 ve 1636 yıllarında iki defa onarımdan geçmiş, şehir merkezine bazı eserler eklenmiştir. Kaynaklara göre Merkez Kale dışında surlar 27.000 metre uzunluğunda olup, 220 burçtan meydana gelmiştir. Kale doğu-batı istikametinde 250 metre, kuzey-güney istikametinde ise yaklaşık 90 metredir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra 40 yıllık Rus İşgali'nde tahribatlara uğramış, orjinal özelliğini ve kullanımını yitirmiştir.
Tarihi Rus evleri [değiştir]
Kars, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından 40 sene boyunca Rus işgalinde kalmıştır. Ruslar bu yıllar içersinde şehir merkezinde yeni imar çalışmaları başlatmışlardır. Kars'ta bulunan Kars Çayı'nın batısındaki yerleşim yerlerini terkederek bugün kü Yusufpaşa, Ortakapı ve Cumhuriyet Mahalleleri'ne yerleşmeye başlamışlardır. 1890 yılında Hollandalı mühendisleri getirten Ruslar yeni şehir planında birbirini dik kesen ızgara planlı geniş caddeler yapmışlardır. Ancak yıllar içersinde gelişme gösteren kentin büyümesiyle yapılan yeni caddelerde bu hususa dikkat edilmemiştir. Bu geniş caddelerin üzerine kırk yıl içersinde Baltık mimari tarzında düzgün kesme bazalt taşından tek-iki ve üç katlı binalar yapılmıştır.
Bu tarihi binaların giriş cephelerinde sütunlar, bordür kabartma taşlarla süslenmiştir. Bu binaların içinde uzun koridorlar etrafında iç içe açılan oda ve salonlar bulunmaktadır. Yine iç mekanda şömine biçiminde peç adı verilen ısıtma sistemleri vardır. Bu binaların duvarlarının içine monte edilen borularla binaların tamamı ısıtılmaktadır. Bugün bu binaların 101 adeti tescil edilerek koruma altına alınmış ve büyük bir kısmı kişisel mülkiyete konut olarak bırakılmıştır.
- Ana madde: Kars Müzesi
Taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının korunması ihtiyacını karşılamak üzere ilk olarak 1959 yılında Vilayet Konağı'nda Müze Memurluğu kurulmuş, daha sonra bölgeden toplanan eserlerin çoğalması sebebiyle 1964 yılından 1978 yılına kadar Havariler Kilisesi olarak ta bilinen Kümbet Cami müzeye dönüştürülerek sergileme yapılmış, nihayet 1978 yılında İstasyon Mahallesi'nde yapılan yeni ve modern bir müze binası 1981 yılında hizmete açılmıştır. Modern Kars Müzesi günümüzde arkeolojik, etnografik ve taş eserlerin sergilendiği önemli müzeler arasında yer almaktadır [35].
Kars, bugün dünyada birçok okurun, Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk'un Kar adlı romanıyla tanıdıkları ve belki de ismini ilk kez duydukları bir şehirdir.
Yöresel yemekler [değiştir]
Kars mutfağı ağırlıklı olarak hamur işi yemekleriyle bilinen bir özelliğe sahiptir. Bunun dışında hayvancılığın bir numaralı geçim kaynağı olması beraberinde etli yemeklerin de tüketilmesini getirmiştir. Zengin mutfağında özellikle katte (hamurlu), bozbaş yani piti (nohutlu-etli), hangel (kıymasız mantı), kelle paça, kaz yemekleri (tandırda kaz çekmesi ve pilavlı kaz eti gibi), hörre (un çorbası), ayran çorbası ve nezik (hamurlu) türlerini saymak mümkündür[36][37]. Yemek kültürü üzerine kitaplar yazan Tijen İnaltong, iki yıllık hazırlık döneminden sonra Kars'ın Yemek Kültürü ile ilgili kitabını piyasaya sürmek için çalışmaktadır[38].
Eğlence hayatı [değiştir]
Kars özellikle yaz aylarında disko ve barların müşterilerine sunduğu canlı müzik hizmetiyle yörenin en önemli eğlence merkezlerinden birisidir. Şehrin en önemli disko ve barları arasında Bolero ve Yağmurcu gelmektedir. Bunun dışında eğitim - öğretim dönemlerinde şehir dışından gelen öğrencilerin katkılarıyla düzenlenen çeşitli eğlence programlarını görmek mümkündür. En önemli eğlence merkezi Kars Ortakapı'dır. Geçtiğimiz yıllara kadar Yusufpaşa'da yer alan taverna ve barlar, ilçe merkezinin kuzeyine nakledildiler.
Sinema ve tiyatro [değiştir]
Kars'ta sadece Şehir Sineması adıyla hizmet veren tek bir sinema mevcuttur. Burada haftada bir veya iki film gösterime girmektedir. Günde dört matine ile hizmet veren bu 300 kişilik salon aynı zamanda Kars´ta henüz yeni olan ama çok sevilen Avrupa Filmleri Festivali-Gezici Festival [39] ve Uluslararası Altın Kaz Film Festivali'ne [40] ev sahipliği yapmaktadır. Bu festivallere ünlü sinema sanatçıları da gelmektedirler[41]. Tiyatro gösterileri ise Kars Şehir Tiyatrosu ve Kars Sanat Merkezi'nde yapılmaktadır.
- Kars Kafkas Kültürleri Festivali [42]
- Uluslararası Altın Kaz Film Festivali
- Avrupa Filmleri Festivali-Gezici Festival
- Murat Çobanoğlu Aşıklar Bayramı [43]
- Kaşar Festivali [44]
Kars'taki coğrafi yapı ve iklimin şekillendirmesi ile oluşan doğal değerler ve insan eliyle yapılan tarihi yapıların sayesinde burada zengin bir turizm potansiyeli mevcuttur. Yörede bulunan göl ve nehir yakınlarında kuş gözlemlemek ve çiçek seyiri sayesinde ekolojik turizme sahiptir. Şehire 53 km uzaklıkta bulunan Sarıkamış'a kayak turizmi ve 40 km uzaklıktaki Ani Harabeleri'ni ziyaret edip gören turistler il merkezinde bulunan Kars Kalesi, Kars Müzesi, Kümbet Cami (12 Havariler Kilisesi) ve Kars Tabyaları'na da ilgi göstermektedirler. 2005 yılında Türkiye'ye gelen 21 milyon yabancı turistten 59 bini Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelmiştir. Ondört ile sahip olan bu bölgede en çok turistleri çeken yerlerden biri de 7.760 turistle Kars şehridir[45]. Kars'ta son yıllarda çoğalan kültürel ve sanatsal etkinliklerle hedeflenen burayı Kafkaslar'ın Davos'u haline getirmektir[46].
Kars merkezinde turizm işletme belgeli iki otel mevcut olup toplam yatak sayısı 402, oda sayısı ise 210'dur. Bunun dışında belediye belgeli yedi otel vardır. Bu konaklama tesislerindeki toplam yatak sayısı 325, oda sayısı ise 167'dir[47].
Medya kuruluşları [değiştir]
Kars'ın en önemli medya kurumu olan Serhat TV, 1993 yılında bugünkü Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından kurulan ilk ve tek yerel televizyon kanalıdır. Bu kanaldan sonra birçok yeni televizyon kanalları açıldı ama hiçbiri Serhat TV gibi tutunamadı ve kısa bir süre sonra kapandılar. Serhat TV'nin kardeş yayın kuruluşu olan Serhat FM'de yine aynı yıl kurularak dinleyicilerine pop-protest ağırlıklı müzik türlerini sunmaktadır. Diğer radyo istasyonları olan Kafkas FM ve Radyo Kars ise pop-arabesk ağırlıklı müzik türlerine yer vermektedir. Yazılı basın kuruluşlarından bazıları şunlardır: Serhat Kars, Hüryurt, Denge, Ölçek, Bora, Önder Gazetesi, Çağdaş Kars, Kars Postası ve Siyasal Birikim. Günlük çıkan Çağdaş Kars Gazetesi tüm yurtta büyük yankılar uyandıran tam sayfalık kayıp milletvekili aranıyor ilanıyla dikkat çekmişti. Gazete, ilanı Kars halkının verdiğini açıklayarak birinci sayfasından şunlara yer vermekteydi:"Yukarıda resmi görülen AKP Kars Milletvekili Zeki Karabayır'dan 22 Temmuz gününden sonra haber alınamamıştır. Tüm aramalara karşın bulunamayan Zeki Karabayır'ı görenlerin veya yerini bilenlerin, insaniyet namına Kars halkına haber vermeleri önemle rica olunur.[48]"
Kars'ta spor en sevilen sosyal aktivitelerden biridir. Yüzlerce profesyonel sporcunun yanı sıra amatör spor yapan çok sayıda kişi de mevcuttur. Kars'ta branşlarına göre lisanlı sporcu ve hakem sayısı spor branşlarına göre değişmektedir. Kars'ın en büyük spor kulübü Karsspor'dur. Kulüp iki değişik spor dalıyla öne çıkar. Bunlar futbol ve boks şubeleridir. Futbol takımı maçlarını 1960 yılında açılan 4500 seyirci kapasiteli Kars Şehir Stadyumu'nda oynamaktadır.[49].
Kars halen sağlık hizmetleri konusunda bazı problemler yaşamaktadır. Yetersiz doktor sayısı ve tıbbi donanımların azlığı yüzünden halk zaman zaman ikiyüz kilometre uzaklıktaki Erzurum hastanelerine gitme mecburiyetinde kalmaktadır[50][51]. Hatta Kafkas Üniversitesi'ne bağlı Tıp Fakültesi ilk açıldığı yıllarda Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi'nde eğitim vermekteydi. Ancak fakültenin Kars'a gelmesi ve yeni ve daha modern bir devlet hastanesinin açılmasıyla olumlu yönde bir ilerlemeden bahsetmek mümkündür. Kentte sağlık kurumlarını yöneten Sağlık İl Müdürlüğü'nde 1190 personel görev yapar. Ayrıca, Kars 2008 yılında aile hekimliği uygulamasına geçilecek 35 il arasında yer almaktadır [52].
Sağlık tesisleri [değiştir]
Kars Devlet Hastanesi 2006 yılında Ortakapı Mahallesi'ndeki eski binasından, yeni yapılan Halitpaşa Mahallesi'ndeki yerine taşınmıştır. Hastane 250 yataklı olup 31 polikliniğe sahiptir. Hastanede; 4 iç hastalıkları, 5 genel cerrahi, 1 üroloji, 1 deri ve zührevi hastalıklar, 1 KBB, 1 nöroloji, 1 kardiyoloji, 1 göğüs, 2 göz, 2 radyoloji, 1 mikrobiyoloji uzmanı ve 7 pratisyen hekimi görev yapar. Diğer sağlık personeli olarak da 1 diyetisyen, 1 psikolog, 1 eczacı, 80 hemşire, 7 ebe, 14 sağlık memuru ile hizmet vermektedir[53].
1998 yılından beri yeni binasında hizmet vermekte olan Doğum ve Çocuk Bakımevi ise 100 yataklıdır.
Merkez ilçede ayrıca bir Verem Savaş Dispanseri, bir Ana-Çocuk Sağlığı Merkezi ve Aile Planlaması Merkezi vardır. İl genelindeki 40 sağlık ocağından yedisi merkez hudutları içindedir. Bu kurumlarda 2001 yılında toplam 269.243 poliklinik işlemi yapılmıştır. Ayrıca kentte birde Halk Sağlığı Laboratuvarı vardır. Laboratuvarda hava kirliliği, gürültü ölçümü ve egzoz emisyon ölçümü; 2 biyolog ve 1 kimya mühendisi tarafından yapılmaktadır[54].
Kars İl Merkezi'nin Ulaşım Ağı için Valilik Sayfasındaki "Plan ve Haritalar" bölümünü tıklayınız
Şehir içi ulaşım belediye otobüsleri ve dolmuşlarla yapılır, ilçe ve köylere ulaşımda ise minibüsler kullanılır. Ayrıca şehir genelinde yüzlerce ticari taksi de hizmet vermektedir.
Kars'a hergün İstanbul'dan; Ankara, Kayseri, Sivas ve Erzurum üzeri TCDD'nin Doğu Ekspresi karşılıklı seferler yapmaktadır[55]. Ayrıca uzun yıllardan bu yana planı yapılan Bakü-Tiflis-Ahılkelek-Kars demiryolu projesi hayata geçirilerek Türkiye ekonomisine katkı sağlanması düşünülmektedir. Yapılacak inşa işinde mevcut raylara 180 km uzunluğunda yeni raylar döşenecek. Toplam maliyeti 450 milyon dolar olan bu projenin 2010 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temel atma töreninde yaptığı açıklama da bu hattın sadece üç ülkeyi değil, aslında Çin'i İngiltere ile bağlayan bir yol olduğunu belirtti[56].
Türkiye'nin yedi bölgesindeki şehirlerin çoğuna Kars otobüsleri, yolcu taşır. Kars Otogarı'ndan Türkiye'ye açılan otobüslerin bağlı oldukları üç firma olan Doğu Kars, Kafkas Kars ve Turgutreis'in birçok şehirde büroları vardır. Belediyenin almış olduğu bir kararla kent merkezine yeni ve daha büyük bir otobüs terminali yapılması planlanmaktadır.
Kars'ın ayrıca uluslararası statüye sahip bir de havalimanı vardır; Kars Havalimanı - (IATA: KSY). Uzun bir tadilattan sonra 22 Ekim 2007 günü tekrar uçuşlara açılan havalimanına İstanbul'daki Sabiha Gökçen Havalimanı ve Atatürk Havalimanı'ndan günde iki uçuş ve Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan bir uçuş yapılır. Ayrıca Aralık 2007'den itibaren SunExpress'in karşılıklı Kars-İzmir seferleri de başlamıştır[57]. Yakında Kars'tan Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye ve Nahçıvan'a karşılıklı seferler yapılacağı Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından açıklandı[58].
Yapılan son Genel Seçimler'de yani 22 Temmuz 2007 gününde Kars halkı üç milletvekilini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderdi. Bu milletvekilleri ve partileri şöyledir[59]:
2007 Genel Seçim Sonuçları (Kars): [60]
1958'de Germencik'te doğan Mehmet Ufuk Erden Kars Valiliği'nin başına 29 Ocak 2006 günü atandı. İl merkezinin belediye başkanlığını ise 1954 Arpaçay doğumlu Naif Alibeyoğlu yapmaktadır. 1999'da bir ANAP'lı olarak bu göreve başlayan Alibeyoğlu daha sonra AKP'ye geçmiştir. İl merkezine bağlı 21 mahalle ve 70 köy mevcut olup buralar yerel seçimlerle işbaşına gelen muhtarlar tarafından yönetilmektedir.
Ayrıca bakınız: Kars belediye başkanları listesi
Kars belediyesine bağlı yirmi bir mahalle bulunmaktadır. Bu mahalleler aşağıda listelenmiştir.
- Alpaslan Mah.
- Atatürk Mah.
- Aydınlıkevler Mah.
- Bahçelievler Mah.
- Bayrampaşa Mah.
- Bülbül Mah.
- Cumhuriyet Mah.
- Fevzi Çakmak Mah.
- Hafızpaşa Mah.
- Halitpaşa Mah.
- İstasyon Mah.
|
- Kaleiçi Mah.
- Ortakapı Mah.
- Örnek Mah.
- Paşaçayır Mah.
- Sukapı Mah.
- Şehitler Mah.
- Yeni Mah.
- Yenişehir Mah.
- Yusufpaşa Mah.
- Üçler Mah.
|